Özel okul öğretmenleri sosyal güvenlikleri bakımından 4/a statüsüne (eski adıyla SSK’ya),özlük hakları bakımından ise 4857 Sayılı İş Kanunu ile 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’na tabidirler. 5580 Sayılı Kanun’da hüküm bulunması halinde öncelikli olarak bu kanun hükümleri uygulanır. 5580 Sayılı Kanun’da yer almayan hususlarda ise 4857 Sayılı Kanun hükümleri devreye girer.
Devlet okullarında görev yapan öğretmenlere, her öğretim yılında bir defaya mahsus olmak üzere öğretim yılının başladığı ay içinde öğretim yılına hazırlık ödeneği verilir. Kırtasiye ödeneği olarak da adlandırılan öğretim yılına hazırlık ödeneğinin tutarı 2020-2021 öğretim yılı için 1210 TL’dir.
5580 Sayılı Kanun’un “Özlük hakları ve sorumluluklar” başlıklı 9. maddesinin üçüncü fıkrasında, özel okullarda “Sosyal yardım kapsamındaki ek ödemeler, bütçe kanunlarıyla resmî okul öğretmen ve personeline sağlanan haklara denk olarak okul öğretmenlerine ve personeline de ödenir” denilmektedir.
Kırtasiye ödeneği konusu, özel okullarda görev yapan öğretmenler ile işverenleri arasında öteden beri tartışma konusu oluşturuyor. Söz konusu maddenin “özel okullarda yöneticilik ve eğitim öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemeyeceği” yönündeki ikinci fıkrası 2014 yılında yürürlükten kaldırıldı. Özel okul öğretmenlerinin kırtasiye ödenekleri konusundaki anlaşmazlıklar, 2014 yılındaki bu değişiklikten sonra daha da yoğunlaştı. Ancak Yargıtay’ın son kararı özel okul öğretmenlerinin kırtasiye ödenekleri konusunda emsal teşkil edecek.
İŞ MAHKEMESİ “ALACAĞIN YOK” DEDİ
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin (Esas No: 2018 / 6463, Karar No: 2021 / 148) 11 Ocak 2021 tarihli kararına konu dosyaya göre, 2011 – 2016 yıllarında özel bir okulda görev yapan öğretmen, geçmiş yıllara ait eğitim ve öğretime hazırlık ödeneği ücretinin ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini belirterek, kıdem tazminatı ile söz konusu ödeneklerinin verilmesi talebiyle dava açtı. Davaya bakan iş mahkemesi, eğitim öğretim hazırlık ödeneğine sadece 2015 yılı eylül ayı iş sözleşmesinde yer verildiğini, onun da ödemesinin yapıldığını belirterek öğretmenin alacağı olmadığına karar verdi.
YARGITAY ÖĞRETMENİ HAKLI BULDU
Temyiz başvurusu üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay’ın kararında, 625 Sayılı eski Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun ek 33. Maddesinde “Özel okullarda yöneticilik ve eğitim – öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre (emekliler hariç) dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemez. Sosyal yardım kapsamındaki ek ödemeler bütçe kanunlarıyla resmi okul öğretmen ve personeline sağlanan haklara denk olarak özel okul öğretmenlerine ve personeline de ödenir. Sosyal yardım kapsamındaki ek ödemelerden vergi kesilmez” denildiğine dikkat çekildi.
5580 sayılı yeni Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 9. maddesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğu kaydedilen kararda, öğretim yılına hazırlık ödeneğinin sosyal hak kapsamında olduğu, her yıl bütçe kanunlarıyla miktarının belirlendiği, 625 ve 5580 sayılı kanunlar gereğince özel okullarda görev yapan öğretmenlere işverence ödenmesi gerektiği belirtildi.
Kararda, davacı öğretmenin eğitim ve öğretim yılına hazırlık ödeneği talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ila talebin reddedilmesinin hatalı olduğu ifade edildi.
“HAKLI FESİH NEDENİ”
Yargıtay kararında ayrıca, davacı öğretmenin geçmiş yıllara ait hazırlık ödeneğinin verilmemesini gerekçe göstererek işverene fesih bildiriminde bulunduğuna dikkat çekilerek, “Davacının eğitim öğretim hazırlık ödeneği hakkı bulunmasına rağmen ödenmemesi davacı açısından haklı fesih nedeni olduğundan kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir” denildi.
BEŞ YILLIK ZAMANAŞIMI
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca, işveren tarafından ücretin eksik ödenmesi veya hiç ödenmemesi işçi açısından haklı fesih sebebini oluşturuyor. İş akdini haklı sebeple fesheden işçi kıdem tazminatını almaya hak kazanır. Ücret alacaklarında beş yıllık zaman aşımı uygulanıyor. Geriye dönük beş yıllık ücret alacakları için dava açılabiliyor. (Ahmet Kıvanç-Habertürk)