Meme dokusu çok çeşitli sebeplerden dolayı dolgun görünümünü zamanla kaybedebilmektedir. Yaşlanma, emzirme, gelişimsel bozukluklar ya da doğum gibi nedenlerden dolayı çıkan şekil bozukluklar sonucunda meme büyütme ameliyatı tercih edilebilmektedir. Bu anlamda kişiler çok daha estetik bir görüntü kalıcı bir şekilde elde edebilmektedir.
Meme dokusu çok çeşitli sebeplerden dolayı dolgun görünümünü zamanla kaybedebilmektedir. Yaşlanma, emzirme, gelişimsel bozukluklar ya da doğum gibi nedenlerden dolayı çıkan şekil bozukluklar sonucunda meme büyütme ameliyatı tercih edilebilmektedir. Bu anlamda kişiler çok daha estetik bir görüntü kalıcı bir şekilde elde edebilmektedir.
Doğuştan küçük memeye sahip olanlar ya da yaş alma ile beraber meme kısmında deforme oluşan kişiler bu durumu düzeltebilmek için meme büyütme estetiği operasyonu gerçekleştirebilir. Küçük meme kişilerde öz güven kaybıyla beraber psikolojik sorunları ortaya çıkarabilmektedir. Bu anlamda kişiler psikolojik ve özgüven problemlerini bir an önce düzeltir. Kişiler fiziksel özelliklerinden mağazanın memnun kaldığı zaman çok daha sağlıklı bir beden imajını oluşturabilir.
Meme büyütme ameliyatı her durumda gerçekleştirilen bir işlem değildir. Genel anlamda vücudunu oranla küçük memeye sahip olan kişiler bu ameliyatı gerçekleştirebilir. Aynı zamanda yaşa bağlı olarak gerçekleşen küçülmeler sonucunda da meme büyütme ameliyatı tercih edilebilir. Gelişimsel sebepler, doğum sonrası yaşanan deformasyon ya da ani kilo alıp vermeler sonucunda da meme büyütme ameliyatı gerçekleştirilebilir. Ameliyat tamamen kişinin isteğine göre, vücuduna göre ve göğüs kafesinin şekline göre düzenlenir.
Teknolojinin gelişmesiyle beraber çok çeşitli ameliyat yöntemleri geliştirilmiştir. Yağ enjeksiyonu ve meme implantı da meme büyütme yöntemleri arasında tercih edilmektedir. Genel olarak kişiye göre tercih edilen bu yöntemler doktor tarafından belirlenmektedir. Kalıcı bir görüntü elde etmek isteyen kişiler daha çok meme implantı tercih eder.
Her ameliyat öncesinde olduğu gibi meme küçültme ameliyatı öncesinde de belirli durumlarda dikkat etmek oldukça önemlidir. Akciğer ve kan filmi meme küçültme ameliyatı öncesinde mutlaka yapılması gereken tetkikler arasında yer alır. Aynı zamanda gerektiği yerlerde meme ultrasonu ve mamografi de oldukça önemlidir. Ameliyattan önce doktorla şeker hastalığı, yüksek tansiyon ya da kardiyovasküler hastalıklar varsa mutlaka konuşulmalıdır.
Meme küçültme ameliyatı sonrasında herkeste farklı gelişimler gözlemlenebilir. Ancak genel olarak morluk ve ödemler meme küçültme ameliyatı sonrasında görülür. Kişiler iyileşme süreci içerisinde beslenmesine çok dikkat etmelidir.
Yaraların kısa bir süre içerisinde iyileşmesi için sigara kullanılmamalıdır. Ameliyattan sekiz gün sonra ılık bir banyo yapılabilir. Yapılan meme küçültme ameliyatından 1- 2 hafta sonra kişiler iş hayatına ve günlük yaşamına dönebilir.
Küçük memeye sahip olan kişiler ya da çok büyük memeye sahip olan kişiler belli bir süre sonra meme sarkmasına maruz kalabilir. Bu durumda meme dikleştirme operasyonu gerçekleştirilir. Küçük memeli kişilerde göğüs altına silikon dolgusu yapılarak hem meme kaldırma hem de meme büyütme işlemi gerçekleştirebilir.
Yer çekimi, doğumsal deformasyonlar, emzirme sonucu memelerde sarkma gözlemlenebilmektedir. Bu durumda pek çok kişi meme dikleştirme operasyonuna başvurur. Bu operasyon memeyi olduğundan çok daha yukarıya kaldırıyor. Göğüs altında açılan kesi ile meme yukarı kaldırılır ve buradan dikilir. Yapılan kesi kıvrım noktasında olduğu için iz en az duruma getirilir. Bu sayede çok daha dik bir şekilde görülür.
Yapısal olarak sarkık memeye sahip olan kişiler meme dikleştirme ameliyatını tercih edebilir. Yer çekimi, emzirme, doğum gibi çok çeşitli çevresel etmen sonucunda da sarkan memelere meme dikleştirme operasyon uygulanabilmektedir. Aşırı kilo kaybı sonrasında ya da yaşla birlikte sarkan memeler için de bu operasyon tercih edilmektedir.